top of page
bet_edited.jpg
betül yanık

1996 yılında İstanbul’da doğdu. Lise yıllarında sayısal bölüm okurken
güzel sanatlar fakültesine hazırlanmak isteyerek, üçüncü sınıfta ilk sanat
kursuna katıldı. Bakırköy’de atölyesi olan heykeltıraş Hale Şakar
Ürkmezgil’in yanında ilk heykel, kuru pastel, perspektif işlerini üretti.
Lise son sınıfında ise özel yetenek sınavlarına hazırlanmak için daha
kapsamlı bir eğitim aldı. Sınav sınav gezerken Eskişehir’de gittiği bir
seramik atölyesinde ilk defa çamurla tanıştı. Diğer bölümleri tercihinden
çıkarıp, kazandığı Kocaeli Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,
Seramik bölümünü seçti.
Üniversitenin ilk senesinden itibaren bilgisayar çizimleriyle ilgilenmeyi
çok sevdi ve ikinci senesinde Endüstriyel Seramik bölümünü seçti.
Bilgisayar destekli 2d ve 3d dersleriyle, bir seramiğin üretimden önceki
tasarım sürecinin nasıl işlediğini öğrendi. Alçı model ve kalıp dersiyle de
seri üretim tekniklerini öğrenip başarılı bir şeklide uyguladı. Dönem
tatillerinde bulduğu sempozyum ve çalıştaylarda yerli ve yabancı sanatçı
asistanlığı yaptı.
Mezun olmadan hemen önce Ege Seramik’te tasarım departmanında
stajını tamamladı. Bu sırada ilgisini Photoshop çektiği için grafik stajı
yapmak için İstanbul’da bir reklam ajansına başladı. Verilen iş takibi,
sunum hazırlama, sosyal medya yönetimi gibi alanlar hakkında bilgi
sahibi oldu. Okul bittikten sonra bir süre seramiğe ara verdi. Ama yine
benzer bir alan olan, hamurun hammadde olarak kullanıldığı, glutensiz
tatlı ve poğaçalar yapan Galata’da minik bir dükkanda çalıştı. Esnafçılık
kültürünü doya doya yaşandığı Galata sokaklarından Osmanbey’e
baristalık yapmaya geçti. Pandemi döneminde yeniden seramik alınına
dönmeye karar verdi. Urla’da Hiç Seramik atölyesi ile ara vermiş
olduğu seramik alanına dönüş yaptı. Burada yavaş yavaş pişti. Aynı
zamanda Avrupa Birliği, Erasmus+ projesi için İspanya’ya gitti.
Hayatının dönüm noktalarından biri İspanya’da yaşandı. Döndükten
hemen sonra yıllar önce çalıştayda tanıştığı çömlekçi Gülce ile tekrardan
yolları kesişti. Birlikte başladıkları yolculuklarında Mandita kalıpçısı ve
ortağı oldu. Burada model üretimi, atölye içi ve dışı eğitimler, iş süreci
yönetimi ve tüm satışları birlikte devam etmekte.Mandita kalıpçısı
1996 yılında İstanbul’da doğdu. Lise yıllarında sayısal bölüm okurken
güzel sanatlar fakültesine hazırlanmak isteyerek, üçüncü sınıfta ilk sanat
kursuna katıldı. Bakırköy’de atölyesi olan heykeltıraş Hale Şakar
Ürkmezgil’in yanında ilk heykel, kuru pastel, perspektif işlerini üretti.
Lise son sınıfında ise özel yetenek sınavlarına hazırlanmak için daha
kapsamlı bir eğitim aldı. Sınav sınav gezerken Eskişehir’de gittiği bir
seramik atölyesinde ilk defa çamurla tanıştı. Diğer bölümleri tercihinden
çıkarıp, kazandığı Kocaeli Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,
Seramik bölümünü seçti.
Üniversitenin ilk senesinden itibaren bilgisayar çizimleriyle ilgilenmeyi
çok sevdi ve ikinci senesinde Endüstriyel Seramik bölümünü seçti.
Bilgisayar destekli 2d ve 3d dersleriyle, bir seramiğin üretimden önceki
tasarım sürecinin nasıl işlediğini öğrendi. Alçı model ve kalıp dersiyle de
seri üretim tekniklerini öğrenip başarılı bir şeklide uyguladı. Dönem
tatillerinde bulduğu sempozyum ve çalıştaylarda yerli ve yabancı sanatçı
asistanlığı yaptı.
Mezun olmadan hemen önce Ege Seramik’te tasarım departmanında
stajını tamamladı. Bu sırada ilgisini Photoshop çektiği için grafik stajı
yapmak için İstanbul’da bir reklam ajansına başladı. Verilen iş takibi,
sunum hazırlama, sosyal medya yönetimi gibi alanlar hakkında bilgi
sahibi oldu. Okul bittikten sonra bir süre seramiğe ara verdi. Ama yine
benzer bir alan olan, hamurun hammadde olarak kullanıldığı, glutensiz
tatlı ve poğaçalar yapan Galata’da minik bir dükkanda çalıştı. Esnafçılık
kültürünü doya doya yaşandığı Galata sokaklarından Osmanbey’e
baristalık yapmaya geçti. Pandemi döneminde yeniden seramik alınına
dönmeye karar verdi. Urla’da Hiç Seramik atölyesi ile ara vermiş
olduğu seramik alanına dönüş yaptı. Burada yavaş yavaş pişti. Aynı
zamanda Avrupa Birliği, Erasmus+ projesi için İspanya’ya gitti.
Hayatının dönüm noktalarından biri İspanya’da yaşandı. Döndükten
hemen sonra yıllar önce çalıştayda tanıştığı çömlekçi Gülce ile tekrardan
yolları kesişti. Birlikte başladıkları yolculuklarında Mandita kalıpçısı ve
ortağı oldu. Burada model üretimi, atölye içi ve dışı eğitimler, iş süreci
yönetimi ve tüm satışları birlikte devam etmekte.

bottom of page